Hikâyemiz, mazî tünelinin ucunda görünen 1949 yılbaşı günü ile başlıyor. Kadınlar Fasıl Topluluğu, İstanbul Radyosu Şov Orkestrası ile radyo başında eğlenen Mahir ve Gülten çiftinin evlerine konuk oluyoruz. Zamanda yol alarak 1952 yılının ses kralı seçilen Ali Rıza Köprülüleroğlu'nun sesini duyuyoruz. Safiye Ayla ile baba sevgisini tattım dediği bestekâr Râkım Elkutlu'nun tanışma hikâyelerini dinliyoruz. Yusuf Nalkesen'in meşhur "Vedâ Bûsesi" şarkısının hazin bestelenme öyküsünden sonra Radyo Tango Orkestrası'ndan Tülin Yakarçelik ve Ayla Büyükataman'ın zarif sesleriyle yolculuğumuzu tamamlıyoruz.

Tepebaşı Gazinosu'nda bir yıldız yağmuru ile başlayacak bu bölümümüz. 50'li yılların sonunda buluşacağımız bestekâr Şekip Ayhan Özışık'ın sesini, kendi hikâyesini anlatırken duyuracağız. Programın sonunda 1974 yılı yapımı "Tatil Sabahı" ile Altan Varol ve Güner Ümit, bizi hafta sonu eğlencelerinin sıcak ortamında ağırlayacak.

Mes'ud Cemil ve Baki Süha üstadın sohbetleri ile "Yeditepe'den Yankılar" programına konuk olmamızla başlıyor bu bölüm. Radyo Tiyatrosu saati çocukluk anılarımızı "Hacı Arif Bey" oyunu ile canlandırırken; Kadri Şençalar'ın iki yeni bestesi konuşulacak programda. Engin Ege yönetiminde tango orkestrası "Mavi Kelebek" ile kulaklarımıza nefis tango melodileri fısıldayacak.

Hakkı Süha Gezgin’in “Plaklarda Dinlediğiniz Sanatkârlar” yazı dizisi, sarraflarımızın bu haftaki macerasını başlatıyor. 1929 yılına ait bu macera, "Sahibinin Sesi" sanatkârı Fikriye Şakrakses'in Büyükada'daki evini ziyaretle sürecek. Taş plakları dinleyip, 1939 yılından sonra Ankara Radyosu’nda kullanılan"içten-dışa” plak kayıtlarına bir göz atıyoruz. Nevin Demirdöven'den bir şarkı dinleyip, sarrafların, İstanbul Radyosu'nun 1953 yılı kayıtları arasından buldukları nefis programda üstâd Mes'ud Cemil'le karşılaşıyoruz. "Pazardan Pazara" ve "Radyo Anıları" bizi duygudan duyguya sürükleyecek diğer sesler olacak.

Yapımcılarımız bu haftaki yolculuğumuzda sizi önce “Gramofon Çağı”na, ilk plak fabrikalarının dönemine götürüyor. Ankara Radyosu'nun açılış skeci ile Emin Gündüz'ü bir şarkıda dinleyip, İstanbul'a dönüşte "Operet Kralı" Muhlis Sabahattin ile buluşacağız.

İki arkadaş Radyoevi’nden çıkıp Beyoğlu’na doğru yola koyuluyor bu hafta. Columbia plak sanatçısı Nazmiye Sedat Hanım'la başlayan musıkî yolculuğu Selahattin Pınar'ın yaşama vedası üzerine Mes'ud Cemil Bey'in hazırladığı "Ses İle Saz Dünyamızdan Çehreler" programından bir bölümlle devam ediyor. 1973 yılının en büyük sanat hadisesi "ilk sanat festivali", Rumelihisarı'ndan naklen yayınlanıyor Nevzad Atlığ yönetimindeki korodan şarkılar dinliyoruz.

Şükran Özer ve tatlı, yumuşak, kalbe işleyen sesiyle Necmi Rıza Ahıskan’ın her Cumartesi birlikte mikrofona çıktıkları programla başlıyoruz. Mükemmel Türkçesi, ince nükteleri, unutulmaz sesi, nezâketi ve beyefendiliğiyle kulaklarımıza Orhan Boran’ın sesi gelecek. Zeki Müren'in hülyâlı sesiyle Boğazın mavi sularına yelken açacağız.

Zamanın gerisine yolculuğumuzda bugün Perihan Altındağ'ı, okuduğu devirde çok tutulan bir Mısır şarkısı ile mikrofona getiriyoruz. Hem besteleriyle hem sesiyle yıldızlaşan Arif Sami Toker'i kendi sesinden yaşam öyküsünde dinleyeceğiz. Rey Kardeşler'in "Lüküs Hayat" opereti ile şenleneceğiz.

Tülin Yakarçelik'in su gibi çağlayan sesi ile başlayan bu bölüm, emsalsiz bariton sesi ile radyosuna ve musıkîmize hizmet eden Recep Birgit röportajı ile devam ediyor. Radyo mikrofonlarının tıbbiyeli sesi, İrfan Doğrusöz'ü anıları ve şarkısıyla dinleteceğiz. Büyük stüdyodan bir eğlence programında Tanju Okan'ın güçlü sesiyle süremizi tamamlayacağız.

Perran Kutman’ın canlandırdığı Rukiye Hanım ile Bilge Zobu’nun oynadığı Sabit Bey’i tanıyacağımız bir skeçle yolculuğumuz başlıyor. "Bayan Kahkaha" Güzide Kasacı'nın neş'esine ortak olup, bestekâr Erol Sayan'ın anlattıklarına kulak vereceğiz. Baki Süha Ediboğlu, Mes’ud Cemil ve Orhan Borar, tarihi bir kayıtta Aşık Veysel'i konuk etmiş, ne mutlu ki biz de duyacağız.

Başlarken; Perihan Altındağ Sözeri, Zeki Müren'in bestesinden seslenecek. Baki Süha'nın "Yaz Rüzgârı" programıyla Göksu'ya gideceğiz. Sâdi Hoşses’i kısacık da olsa kendi sesinden tanıyacağız.

Sabite Tur Gülerman'ın, bestekâr Osman Nihat Akın'la bir hatırasını ve güzelim şarkısını dinleteceğiz. “Radyo Çocuk Kulübü” ve Ayşe Abla'nın tertiplediği programdan bir blümle gözlerimizin içi gülecek. Ayla Büyükataman'ın bizi heyecanlandıran anıları ile geçmiş zamanda gezineceğiz.

Bu mübarek ayın, o devrin hayatına kattığı canlılığa tanıklık edeceğiz. Fevziye Kıraathanesi, maniler, davullar, kandillerle renkli bir âlemi seyredeceğiz.

Bugün mutlu, coşkulu, gururlu ve minnet doluyuz. Neden? derseniz; 6 Mayıs, Türkiye’de radyoculuğun başladığı gün. Ses tarihimizde radyonun yolculuğunu duyacaksınız.

Rengârenk bir şölen tablosu gibi görünen Ramazan eğlencelerinin, tam ortasındayız bugün yine. Müzik ve eğlencenin doyasıya yaşandığı çalgılı kahvelere, türlü oyunlar oynanan tiyatrolara, Şehzâdebaşı'na gidiyoruz.

Ramazan ayına özgü eğlencelerde Tulûat tiyatrolarının en renkli gösterisi olan kantoları dinleyeceğiz. Kemanî Cevdet Çağla bize o devrileri anlatacak. Karagöz ve Hacivat'ı elbette unutmadık.

Radyo tarihimizin hoş hatıralarını dinleyeceğiz yine. Dramalı Hasan bize neler anlatacak duyacağız. Hamiyet Yüceses, Saime Sinan, Safiye Ayla programın bu haftaki Türk Musıkîsi yıldızları.

Bugünün mazî sesleri Şekip Ayhan Özışık ile başlayacak. Zeki Müren ve "Manolya"nın hikâyesi, Orhan Boran ve Yuki ile zamanı unutacağız.

Bugünkü gezimizde vaktimizi radyo koridrolarında geçireceğiz. Radyo Tiyatrosu'nda bestekâr Şevkî Bey canlandırılacak. Stüdyodan Mefharet Yıldırım'ın sesi duyulacak. Tango Orkestrası'na Nezahat Onaner konuk olacak.

Bestekâr Lem'i Atlı'yı tanıtarak başlayacağız bu bölüme. "Yeditepeden Yankılar" programı ile Kız Kulesi'nde bir masal yaşayacağız.

Hikâyemiz Ankara Radyosu'nda başlıyor. "Misafir Saati"ne konuk olan Nigar Uluerer bize ilk şarkıyı söyleyecek olan yıldızımız.Bilhassa saz eserlerinin yarattığı yepyeni havasıyla bildiğimiz bestekâr Reşat Aysu, Râkım Elkutlu'yu anlatacak. Büyük Stüdyo'da eğlenceye katılıp günümüze döneceğiz.

Bugün sizi İstanbul Radyosu stüdyolarında gezdiriyoruz. Perihan Altındağ, Mefharet Yıldırım stüdyolarda karşımıza çıkacak. Ardından "Yeditepeden Yankılar" ile yine İstanbul'un nefis havasını solumaya Emirgân'a gideceğiz.

Bestekâr Sâdi Işılay'ı anarak başlayacak, "Bir Yaz Rüzgârı" programıyla geçmiş İstanbul'un güzel semti Büyükdere'ye gideceğiz. İstanbul masalını şarkılarla süsleyip radyoevine dönecek ve stüdyo eğlencelerine katılacağız.

Bugün birer dinleyici olup, gün boyu radyonun keyfini süreceğiz. Bestekâr Rahmi Bey'i tanıyacak ve Muzaffer Sarısözen'in "Yurttan Sesler"ini duyacağız. Radyonun sesli tarihinde gezimiz Fehmi Ege Orkestrası ile son bulacak.

Bestekâr İsmail Baha Sürelsan’ın, 56 yaşındaki sesi ile karşılaşacağız. 1965 yılının bir eğlence programı kaydında büyük stüdyoda neş’e içindeki kalabalığa karışacağız. "Evet-Hayır" yarışmasını ilk kez ses yıldızımız İlham Gencer yapmış.

Henüz çocuk yaşında iken büyük sanat kabiliyetini herkese kabul ettiren Fahire Hanım ile icrâkâr, bestekâr, müzikolog, hoca ve bunların üstünde eşine pek rastlanmayan “insan ve çelebi” Refik Bey’in hânelerine misafir olacağız.

Bugünkü yolculuğumuz 1950 yılı Ekim ayı ile başlıyor. Tatlı bir çifti tanıtıyoruz; Mefharet ve Muzaffer Birtan. Ardından “Muhlis’in Çocukları Operet Heyeti” ve Ayşe Opereti sahne alacak programımızda.

Doğumundan sadece birkaç gün sonra, görme yeteneğini kaybetmiş ama komşu evden duyulan bir ud sesiyle, kendine bambaşka bir dünya yaratan Udî Hırant bölümün ilk konuğu. Baki Süha Ediboğlu, Özgül Erten ve Doğan Soylu’nun peşi sıra gidip Beykoz, Kanlıca dolaşacağız. İki sanatkâr kız kardeşin sahne aldığı İzmir Fuarı kapanış gecesiyle vaktimiz son bulacak.

Zaman tünelinde gezimiz Beyoğlu'nda başlayacak. Plak sanatkarı Nezihe Hanım'ı tanıyacağız. Mefharet Yıldırım'ın sıcak aile ortamına karışacağız, güzel sesinden şarkılar duyacağız. Necmi Rıza Ahıskan'la "Ada sahilleri"nde gezinip günümüze döneceğiz.

Radyoculuğumuzun önemli ismi, ilk spikerlerimizden Tarık Gürcan, bize stüdyoların içindeki dünyayı anlatıyor, ardından Baki Süha ustamız "Yaz Rüzgârı" ile hepimizi Beylerbeyi'ne götürüyor. Mazînin varlığını içimizde hissettiren eski seslerle yolculuğumuz sürüyor.

“Hayatta en büyük zevkim Türk Musıkîsidir” diyen Necmi Rıza Ahıskan’ı karşılamaya hazır mısınız? Yola devam ederken, İstanbul Radyosu’nda türküler, mayalar okuyan, sahnelerin gazinoların ve dahi film dünyasının meşhur ismi Suzan Yakar'a rastayacağız. Zehra Eren'den "Boğaz'da Renkler" tangosuyla veda edeceğiz.

İşte yine kayıtlar arasında gezinip, radyo haberlerinin sıkça yer aldığı mecmuaları dikkatle gözden geçiren sarraflarımız, ilk olarak Mustafa Çağlar’ı anlatacaklar. Radyolu günlerde iz bırakmış isimlerden kemânî bestekâr Cevdet Çağla zevkli sohbetiyle misafir olacak. Yazlık sinemadaSelahattin Pınar'ın bestelediği şarkılarla tanışacak karakterlere ses veren yıldızlar; Sabite Tur Gülerman ve Muzaffer Birtan’la buluşacağız.

Bir takım musıkî meslelerinden bahis açıp, eski tavır, eski icrâ örnekleriyle geçmişe uzanacağız. Baki Süha-Afife Ediboğlu çifti kalplerimize dokunacak, şarkıların kollarında avunacağız. Hafif Batı Müziği bölümünde Aydemir Mete Orkestrası eşliğinde Saadet Sun var.

Tarık Gürcan'ın spikerlik anıları, Safiye Ayla'nın kadife sesi, "Sanat Dostları Cemiyeti"nin kuruluş yıldönümü toplantısı ile yine renkli-ahenkli bir bölümle sizlerleyiz

Tarihin sayfalarında gezinirken, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, gazetecilik mesleğinin bayramını kutluyor, 1953 yılı kış programında Ankara ve İstanbul radyolarında neler dinleyeceğimiz tanıtılıyor..Yine geçmişin kanatlarına tutunuyoruz.

Evvel zaman içinde gezimiz; ‘bin türlü mavinin aktığı Boğaz’a’, en yüksek tepeden bakan, Çamlıca semtinden başlıyor. Hüseyin Coşkuner'i yakından tanıyor şarkılarını dinliyoruz.

Hikmet Münir’in “Mikrofondan Mektup” adını verdiği köşesinde anlattığı satırlardan bahsedeceğiz, nasıl spiker olduğunu öğreneceğiz. Şükrü Tunarı'ın yeni şarkısını, Zeki Müren'in ilk mikrofona çıkış anısını bu programda bulabilirsiniz. Türkiye'nin ilk caz solisti Sevinç Tevs'in başarılarını duyurup, şarkılarını dinleteceğiz.

Zamanda yolculuğumuz Ankara Radyosu’nda seslerini ve sazlarını yalnız kadınların oluşturduğu bir toplulukla başlıyor. Kadri Şençalar'ın sohbeti, Hikmet Münir'in mikrofon anıları hayal gibi bir zaman yaratacak.

Yolculuğumuz, yüzbinlerce insanın delicesine sevdiği şarkının şairi ve bestekârı ile başlayacak. “Bir bahar akşamı” şarkısının iki yaratıcısı: Fuat Edip Baksı ve Selahattin Pınar. Alâeddin Yavaşça'dan bir bestesi, Cevdet Çağla'nın anlatışıyla tatlı anılar, daha neler var neler.

Kasım hüznüyle yaprak dökeceğiz, Bir milletin topyekûn gözyaşı akıttığı, Ata’sını kaybettiği; aylardan Kasım'ı tarihi anlarla naklediyoruz.

Avni Anıl musıkî yolculuğunu anlatıyor, Necip Celal ile tanışıyoruz. Geçmişin sokaklarında kayboluyoruz.

Yolculuğumuz, etrafımızda adeta tüller uçuşturan; duymaya başladığımız daha ilk notalarından, saadetli günleri anımsatan bir müzikle başlıyor. Tüm bu duyguları Celâl İnce yaşatıyor. Yesârî Asım'ın sesinden bir şiirde kayboluyor, eski seslerle kavuşuyoruz.

Gözümüzü kapatıp bir nefeste Boğaziçi'ni içimize çekiyoruz. "Yeditepe'den Yankılar" ile Çubuklu semtini geziyoruz. Musıkî mecmualarındandan haberler okuyup Nadir Hilkat Çulha'yı yakından tanıyoruz.

Safiye Ayla'nın yıldız gibi doğuşunu izleyip, tatlı sohbetini işitiyoruz. "Sanatkârlar Geçidi" programından kulağımıza gelen seslerle mazînin tanıdık simalarını karşılıyoruz.

Üsküdar Musıkî Cemiyeti'ni var eden Emin Ongan ve koronun çalışmalarına şahit oluyoruz. Başından sonuna bir radyo neşriyatının ayrıntılarını öğreniyoruz. Kore Savaşı'na gönderdiğimiz askerlerimizi nemli gözlerle uğurluyoruz.

Bu program, köşesinde büsbütün unutulmaktan çekinerek duran yorgun gramofondan yükselecek sesle başlıyor. Bayan Muzaffer'in plaktaki sesi, devrinin usta gazeteci ve yayıncısı, Muhteşem Öksüzcü'nün sesine karışıyor. Behçet Kemal radyodan ulusa sesleniyor, Âşık Veysel radyo mikrofonuna konuk oluyor.

1952 yılının bir kış günü Beyoğlu'nda Saray Sineması'nda bir Safiye Ayla konserine gidiyoruz. 1949 yılında başlayıp İstanbul Radyosu’nda ‘diskotek şefi’ ve ‘program müdürü’ olarak vazife yapan, Faruk Yener ile görüşeceğiz. Onbeş Günde Bir programında Şükran Özer'i dinleyip, Hamiyet Yüceses'in evine bir akşamüzeri ziyareti yapacağız.

Yolculuğumuz musıkî tarihimize değerli hizmetlerde bulunan isimlerle başlıyor. Laika Karabey 1948'de kurdukları İleri Türk Müziği Konservatuarı Derneği ile konser veriyor. İsmail Baha Sürelsan ile musıkî sohbetimiz o yıllardan canlı canlı kulaklarınıza ulaşıyor. Radife Erten'in çocuk yaşında radyo imtihanına giriş heyecanını duyuyoruz. Neveser Kökdeş'i piyanonun başında görüyor ve Necdet Koyutürk Orkestrası eşliğinde Güzide Kasacı'yı dinliyoruz.

29 Eylül 1948 tarihli bir güne uyanmış gibi açıyoruz radyonun sesini. Safiye Ayla, Müzeyyen Senar ve Mualla Gökçay sırayla seslerini duyuruyor. Mustafa Sağyaşar'ı askere uğurluyor ve Zeki Müren'in meşhur şarkısını sanki ilk kez duyuruyoruz.

Sizleri büyüleyen, sesine hayran olduğunuz radyo sanatkârları, hayâl ufkumuzda belirecek bugün yine.

Ankara Radyosu’ndan tatlı sesiyle şarkılarını dinlediğiniz genç ses sanatkar Necla Folay'ı dinleyeceğiz. Hemen ardından İstanbul Radyosu'nun genç okuyucularından İrfan Doğrusöz'ü konuk edeceğiz. Yeşilköy plak fabrikasında olanları öğrenip Safiye Ayla'yı radyo neşriyatına yetiştireceğiz. Son olarak tangoların en meşhuru "Papatya"nın hikâyesini dinleyeceğiz.

Dinleyen, takdir eden ve sanatkârlara mükâfatını veren radyo severler! Nihayet bir haftalık ayrılık müddetimizin sonuna geldik ve tekrar buluştuk.

Radyodan yükselen seslerde bugün Giriftzen Asım Bey ve Musa Süreyya Bey'i duyacaksınız. Sabite Tur Gülerman, Zeki Müren, Cevriye Ceyhun hayâl sahnemizden gelip geçecek. Necdet Tokatlıoğlu'nu yakından tanıyacağız ve süremizi bugünlük tamamlayacağız.

Radyolarımızın en yüksek ve en kıymetli sanatkârları ile mâzi buluşmasına hazırsanız, buyurunuz başlayalım.

Neşriyatlarını zevkle dinlediğiniz sanatkârlardan, musıkî ve radyo âleminden havadislerle yine geldik huzurunuza.

Ankara Radyosu’ndan, aynı zamanda bestekâr olan iki okuyucunun ahenkli seslerini duyacağız. Bunlardan biri Muzaffer İlkar, diğeri Sâdi Hoşses. Sabite Tur Gülerman mikrofon karşısına geçecek, Fatma Türkan bir memleket türküsü okuyacak. Recaiz Özdil idaresinde Armonize Halk Müziği ile kulaklar şenlenecek.

Bir gül gibi sararıp boynunu bükmüş hatıralar arasına karışıp, mâzinin ellerinden tutmaya hazır mısınız?

Bugün söze Selahattin Pıanr ile başlıyoruz. Kemanî Enise Can ve kız kardeşi piyanist Fulya Akaydın bir neşriyattan önce bize vakit ayırıyor. Leyla ve Mecnûn masalından Necmi Rıza seslenecek, Safiye Ayla'yı evinde ziyaret edeceğiz.

Musıkîmizin hakiki sanatkârlarıyla buluşmak, mâzinin temiz ve ince duygularını hissetmek için gelin eskisi gibi radyo başına toplanalım.

1956 yılının Ankara sokaklarında Behiye ve Halil Aksoy çifti ile görüşüp, Fahri Kopuz yönetiminde İnce Saz dinleyeceğiz. 1950 senesinin İstanbul'una geçip, Lütfi Güneri ile hoş bir sohbet yapacağız. “Arap Bacı” ve “Bacı Kalfa” rollerinde görmeye alıştığımız Yasemin Esmergül'ün bir de sesini işiteceğiz.

Mâziyi sînesinde saklayan ses kayıtları arşivimiz, cömertçe açılıyor bugün yine.

Sarraflarımız; altın, gümüş, elmas, zümrüt gibi gördükleri sanatkârların izinde. Geçici bir şöhretin değil, san'atın peşinde. Buyurunuz mâzi hikâyelerine.

Bugün mazi hikâyemiz İstanbul Radyosu’nda başlıyor. Stüdyo kapısında Necmi Rıza Ahıskan ile karşılaşıp o güzel sesini işiteceğiz. Radife Erten, Nevin Demirdöven ve Safiye Ayla mazînin görkemli seslerini bugüne getirecek.

Yıllarda beri bu memleketin yetiştirdiği müstesnâ sanat kutuplarını huzurunuza getiriyor, yine mâzide buluşuyoruz.

Bugün mazi hikâyemiz 1950 yılında başlayacak; Rikkat Uyanık sanat hayatına nasıl girmiş öğrenip, sesini de duyuracağız. Bestekâr Erdoğan Yıldızel'i yakından tanıyıp, Ayla Büyükataman'ın sesinden bir eserini dinleyeceğiz. Pazardan Pazara eğlence programı ile Yıldırım Gürses'in heybetli sesi odalara dolacak.

Solgun renkli fotoğraflarla, hoş bir 'eskilik' havası yaratan plak çıtırtılarıyla, radyodan süzülen eski sesler ve eski hikâyelerle huzurlarınızdayız.

Bugün programımızın gayesi, içinde bulunduğumuz Ramazan ayının, artık mazi olan geçmişteki havasını ve hususiyetini size duyurmak. Maniler, kantolar, Karagöz-Hacivat, Alabanda Opereti'nden sesler, Fehmi Ege Orkestrası ile Zeki Müren'in şarkısı...

Hayatın zevk ve keyifle yaşandığı, notalarından neş'enin, müziğin uçuştuğu eski zamanlara doğru yola çıkıyoruz bugün yine.

Bugünkü mazi seyahatimiz Ankara Radyosu’nda tertiplenen radyo temsilinden kuracağımız bir sahnede başlıyor. Hayal ile gerçek arası hikâyemiz bestekâr Şerif İçli’nin hayatını anlatıyor. Sabite Tur yine programımıza misafir oluyor. Yeditepeden programıyla bugüne geliveriyoruz.

Geçmişin, hislere tercüman olan duygulu, yumuşak, ağırbaşlı seslerinin peşinden gideceğiz bugün yine.

Safiye Ayla, radyoda okumak suretiyle sesinin tatlı ahengini ruhlarımıza akıtacak. Melahat Pars, kendisini ve talebelerini anlatacak. Radyo tarihimizin beğenilen hanım sanatkârlarından söz açmışken, Nevzat Akay'ı da misafir edeceğiz. Eğlence yerlerinden nakil programında Tepebaşı bahçesinde bulacağız kendimizi.

"Radyolarımızın çok müstesna sanatkârlarını size duyurabilmek emel ve gayretiyle huzurunuza geldik."

Nevi şahsına münhasır sesi ile Cevriye Ceyhun, programın ilk yıldızı. “Radyo San’atkârları Bir Arada” programını tertipleyen Muzaffer İlkar’ı ve solisti Nevzat Güyer'i dinleyeceğiz. “Müzikle Gezi” programı bize 1950'li yılların Paris'ini yaşatacak.

Hanımefendiler, beyefendiler; bugün yine "ince hisler" defterinden sayfalar açıp, mâzinin derinliklerine süzüleceğiz.

Sesini zevkle dinlediğimiz sanatkârlardan Saima Sinan, peşi sıra Nevin Demirdöven huzurunuza gelecek.Ekrem Güyer’in Nihâvend şarkısını, Müzehher Güyer’in okuduğu bir neşriyata gideceğiz. Sâdi Hoşses idaresinde “Erkekler Topluluğu”nun pek renkli, pek eğlenceli çalışmasına katılacağız.

Bugün sizlerle yine, sanki gerilere doğru işleyen bir zaman makinası ile "geçmişin seslerine", "dünün şarkılarına" kulak vereceğiz.

19 Mayıs Türk tarihinin yaratılış destanının en kutsal günüdür. Bu gün, yeni Türkiye’nin genç tarihinde kudretler ve inkılaplar akan bir çağ başıdır. Gururla sunacağımız dakikalara hazırsanız buyurun.

Kendilerini çılgınca alkışladığımız ses veya sahne san'atkârlarıyla, bugün herkesin malûmu olmuş kıymetlerimizle buluşacağız yine.

Radyolarınızın başında sesini zevkle dinlediğiniz bir sanatkârımız Akile Artun ile başlıyoruz. Geçmişteki Anılarla Müzik köşesinden Nezahat Tanyeri çıkageliyor. İrfan Doğrusöz mazi mikrofonundan ses veriyor. “Altın Mikrofon Ses Yarışması’nın kazanan ismi Edip Akbayram radyomuzun “Eğlence Pazarı” programının misafiri oluyor.

Radyo dünyasının kapılarını açmak, mazinin san'at âlemine ait havadislerini duyurmak için huzurunuza geldik bugün yine.

San’at hayatına Ankara Radyosu temsil kolunda başlayıp, oradan Türk musıkîsi şubesine geçen, bayan Azize Tözem ile buluşuyoruz bugün ilk olarak. Asuman Arsun bir başka genç okuyucumuz. Ses müsabakasını kazanan Hayri Pekşen ve eğlence programının neşesi içinde Süheyla Gürses, bugünün konukları.

Bir eski zaman nakkaşı gibi, mâzînin seslerini, sazlarını sizlere duyurmak üzere yine huzurlarınıza geldik.

İzmir Radyosu’nun teşekkülünde payı bulunan bestekâr Rüştü Şardağ’ı konuşturuyoruz. Müzehher Güyer, Mürşide Şener güzel sesli hanımlarımız. Emirgân gezisine ise Yaşar Güvenir ile birlikte çıkıyoruz.

"Sanatkârları bir çatı altında toplayan, onlara mes’ud bir yuva temin eden radyoevimizdeyiz. Bir mazî rüyası dinlemeye hazırsanız programımız başlıyor."

İlk takdimimiz Refik Ahmet Sevengil’in “Tanıdığım Meşhurlar” programı. Seçtiği zat; Süleyman Nazif’miş. Şayeste Acar üstâdın güftesine ses verecek. Radyo temsil kolu Hoca Rakım Elkutlu'yu canlandırıyor. Musıkî dünyamızdan havadislerle, Mualla Gökçay'ın ve Zeki Müren'in hoş sesiyle mazi yolculuğumuz sona erecek.

"Yine geçmişin hülyâlı şarkılarıyla, billur sesleriyle, duygulu okuyuşlarıyla dopdolu bir mazî rüyası ile huzurunuzdayız."

Ankara Radyosu’nun mikrofonlarından, sesini zevkle dinlediğiniz sanatkâr Mediha Demirkıran, sizi selamlıyor. "Yaz Rüzgârı" programıyla Çengelköy'e yol alıyoruz. Radyoevine dönüşümüzde “On Beş Günde Bir” programına yetişiyoruz. Doğan Soylu, “İstanbul’un Sesi” korosunu idare etmek üzere, Sıdıka Dalmen’i takdim ediyor. Mülkiye Ecevit solo icrâsı ile gönlümüzü şâd ediyor.

"Bu hafta yine uzak hatıraların seslerine yaklaşacağız, ruhlarınıza maziden kapılar açacağız."

Üstâd Mes’ud Cemil’in radyoda Mustafa Nâfiz Irmak’ı anlattığı, su gibi akıcı konuşmasına kulak veriyoruz. İsmail Hakkı Bey ve Alâeddin Yavaşça'yı kavuşturan sesler radyonuzdan duyulacak.

"Radyo dalgaları ile yurt ölçüsünde en büyük şehirlerimizden köylerimize kadar yayılan sesimizi dinlemeye hazırsanız, buyurunuz başlayalım."

Bu hafta mazi seyahatinde sizleri tanıştıracağımız isimler, radyonun sevilen çifti Türkan ve Salih Dizer. Sevim Tanürek'i de tanıyıp güzel sesini işittikten sonra Şükran Özer'i karşılıyoruz. Dario Moreno ile, yabancı şarkılara Türkçe söz yazma modasını başlatan Fecri Ebcioğlu radyo programında buluşuyor.

Yurdumuzda musıki ve söz yayınında en önemli bir ödevi üzerine almış olan radyolarımızın faaliyetlerini duyurmak için yine geldik huzurunuza.

Sadettin Kaynak, Vecdi Bingöl üstadların Mahur şarkısı ile Müzeyyen Senar bayramı evimize getiriyor. İtina ile hazırlanmakta olan bir Kurban Bayramı programının, zengin sanatkâr kadrosu ile buluşacağız.

Sizi neredeyse bütün dünyayı dolaştıracak tılsımlı bir kutu sayılan radyo aletinin başına geçmeye hazırsanız, başlıyoruz.

Bu hafta mazi seyahatini 1956 senesinden başlatmak istedik. Suzan Güven'i karşımızda buluyoruz. Fehmi Tokay kendi bestesini söyleyecek, Mefharet Atalay huzurunza gelecek.

Radyo istasyonumuza tahsis edilmiş dalga aralığı marifetiyle yine sizlerle buluşuyoruz.

“Yeni Sesler Geçit Programı” ile mazi seyahatini başlatıyoruz. Abdullah Yüce'yi tanıyıp meşhur şarkısını da duyurduktan sonra, Necdet Varol'un tertip ettiği "Hep Neşe" programının birer konuğu olacağız. Anılarla Müzik köşesinde İsmet Sıral ve Sevinç Tevs misafirimiz.

Şimdi sıcacık odanızda, yumuşak bir sedirde, istediğiniz kıyafette, elinizi radyonuzun düğmesine uzatmakla bütün musıki âlemini evinize getirebilirsiniz. Hazırsanız başlıyoruz.

Enise Can idaresinde Kadınlar Fasıl Heyeti hoş nağmelerle karşılıyor sizi. Ankara Radyosu'dan yetişmekte olan genç sanatkârlar Süheyla Gürses ve Şükran Akın seslerini duyurmaya hazır. Tatil Sabahı Eğlence programından bir yaz parodisi ile vaktimizi dolduruyoruz.

Aziz dinleyicilerimize daha iyi, daha zengin, daha faydalı olmak; program hazırlığımızın baş prensibini teşkil ediyor. Buluşmaya hazırsanız, mâzi seyahatimiz başlıyor.

Ankara Radyosu'ndan İstanbul'a gelen Melahat Pars ve talebeleri bugün bizi karşılıyor. Yine bir hoca sanatkâr Semahat Ergökmen, çalışmalarını anlatıyor. Zaman yolculuğunda gezimiz İzmir Efes'e düşüyor bugün.

Musıkî âlemimizi bir meşâle sayarsak, onun en parlak kıvılcımı olan radyo sayesinde yine geldik huzurunuza.

Adlarını bilmediğimiz, yüzlerini görmediğimiz yüzbinlerce dinleyiciyle en vefâlı dost olan radyo sayesinde buluştuk yine.

Nezahat Tanyeri hanımefendi, Ankara Radyosu’nun temsil kolu nasıl teşekkül etti anlatıyor. Müzeyyen Senar'ın sesi memleket türkülerinde çağlıyor. Nusret Ersöz ve Şükran Özer'in seslerini duymadan önce, iddialı oldukları spor dalını öğreneceğiz.

Radyonun başlıca vazifesi, büyük dinleyici kitlesini memnun etmek. Mümkün mertebe hepinizin sevip beğeneceği bir programla yine geldik huzurunuza.

Müzeyyen Senar'ın sanat hayatını bırakması mevzuu ediliyor ilk olarak. Yerime dinleyiniz dediği isim; Mualla Mukadder imiş. Ali Rıza Köprülüleroğlu imtihanı kazanmış bir genç sesimiz. Feriha Tunceli ile yapılan röportaj ise bizi eskilere götürecek.

Musıkî ilmi ile yoğrulan, hepsi güzel sese mâlik radyo san'atkârlarımızı, mazideki bir günde dinlemek için hazırız.

12 Eylül 1953 haftasından havadislerle başlıyoruz. Futbol seyircisinin Cici Necdet’i, Türk musıkîsi dinleyenlerin Necdet Cici’si ile tanışıyoruz. Hoş, hülyâlı bir musıkîyi kulaklarınıza bırakıvermek niyetiyle, üstâd Yesâri’nin Nihâvend şarkısını dinleterek veda ediyoruz.

Hayâl kuvveti ile eski bir tarihe gidip, mazinin radyo şöhretleri ile buluşmaya hazırsanız, seyahatimiz başlıyor.

Mâzi yaprakları arasında parlayan satırlarla ve radyolarımızın güzîde sanatkârları arasında geçireceğimiz dakikalara hazırsanız, buyurun.

Daima güzeli veren, sanat eserlerini nakleden neşriyatlarıyla, evinizin bir tarafında bulunan eser dolu kutu; "radyo" vasıtasıyla sizlerle yine buluşuyoruz.

Geçmişin seslerini, musıkî âlemimizin meşhur simâlarını yanımıza aldık ve geldik huzurunuza.

Sadece bir ses dekorcusu değil, hakiki bir öğrenme ve eğlenme vasıtası sayılan radyonuzun karşısına geçiniz. Mazi eğlencesi başlıyor.

1951 senesinin Mart ayında başlayacak eski zaman masalımız, hülyalı seslerle, kıymetli yüzlerle devam edecek.

Radyo sanatkârları ile radyo dinleyicilerini bir araya getirmek ve birbirlerini anlamalarını temin etmek maksadıyla yine huzurunuza maziden seslerle geliyoruz.

Radyonun açtığı ufka doğru yol alacak, hatıralarla süslü bir limanda demir atacağız.

Evlerimiz dip bucak temizlendi. Herkes neş'eli, hava güneşli. Siz de dinlemeye hazırsanız, buyurunuz programımız hayalden bir şenlik yeri.

Sevdiğiniz ve takdir ettiğiniz sanatkârlarla, sanat âlemimizden bahislerle, geçmiş zamanda buluşuyoruz.

Güzel sesi, umumî kültürü ve derin musıkî bilgisi ile hemen tefrik edilebilen radyo sanatkârlarımız, bugün yine programımıza iştirak edecek.

Ulu Önderimiz Atatürk’ü ebediyete uğurlayışın 83. yılında, saygıyla, minnetle, hasretle, gözyaşlarıyla anıyoruz.

Neşriyatlarını radyolarınızın başında büyük bir zevkle dinlediğiniz sanatkârlarla buluşuyoruz.

Gerek sanat kabiliyetleri, gerek tatlı sesleri ile müstesna bir mevkî işgal eden isimlerle huzurlarınızdayız.

“Günün bin bir çeşit işleriyle yorgun bir halde evine avdet eden dinleyicilerimiz; bahtiyarlık ve saadet hissi uyandıran radyonuzun karşısına buyurunuz.”

Kore’de çarpışan kahramanlarımızın, oralarda duydukları gurbet hislerine, anavatandan giden sesleri de katarak tek yürek olacağız.

Radyoya dair her çeşit konularla; mesud hatıralar, efsunlu seslerle buluşuyoruz.

Mikrofon arkasında görmediklerinizi, mikrofon önüne çıkan en sevdiklerinizi bir arada bulabileceğiniz programımıza hoş geldiniz.

Geçmişte cereyan etmiş sanat hadiselerini, büyük rağbet gören radyo sanatkarlarının hayatını izleyeceğiz.

Güzel sese malik şöhretli sanatkarlarımız ile bir mazi buluşmasına hazır mısınız?

Saatimizi geçmiş bir zamana kurduk ve radyonun yolunu tuttuk. Siz de hazırsanız buluşma vaktidir.

Mânen ve maddeten büyük imkânlara sahip bulunan radyolarımızdan size duyuracağımız mazi seslerine, san'at havadislerine hazır mısınız?

Güftelerinde, bestelerinde, seslerinde mâziyi yaşatan isimlerle buluşuyoruz.

Radyolarımızın mâzisi çok genç olan yıllarına gidip, henüz şöhrete kavuşan sanatkârlarımızla buluşuyoruz.

Büyük bir sevgi ve alâka ile evinize misafir ettiğiniz sanatkârları, radyo vasıtası ile size duyurmaya geldik.

Radyoculuk tarihimizin mühim simaları ile buluşup, yüksek ses ve saz sanatkârları ile karşılaşmaya ne dersiniz?

Saf ve temiz ifadelerin ruhlar üzerindeki tesirini duyacağımız radyo tarihimize yol almaya hazırsanız, buyurun.

Musıkîmizin hoş sadalarını dinletmek, gündelik yüklerinizin hafiflemesini temin edebilmek gayesiyle geldik huzurlarınıza.

Sabahtan itibaren açılan ve akşama kadar dünyayı evinize getiren radyolu günlere doğru seyahat ediyoruz.

Radyo sanatkârlarını size dinletmek, san'at âlemini seslerle tarif etmek maksadıyla geldik huzurlarınıza.

Çok uzak olmayan fakat epeyce geçmişte kalan hatıraların ışığı, göz kamaştıracak yine bugün.

Radyonuzun başında istasyon ayar düğmesini çevirerek Ankara veya İstanbul sanatkârlarından birinin sesini bulmaya çalışıyorsanız, biz buradayız.

Radyo sanatkârlarının o güzel sesini özleyenler, mazînin hasretini çekenler. Hepiniz hazırsanız, başlıyoruz.

Hanımefendiler, beyefendiler; ev işi yapan annelerin vazgeçilmezi, babaların akıl danıştığı bir büyüğü sayılan radyolu günler için hazırsanız; başlayalım.

Mazi hatıralarını hasretle içimize çekeceğimiz, artık çok uzaklarda kalan ahenkli sesleri zevkle dinleyeceğimiz dakikalara hazır mısınız?

Türk musıkisinde otorite olan ses sanatkârlarının yahut genç musıki heveskârlarının geçit resmini seyretmek için yine mâzide buluşuyoruz.

Yeni nesillere musıkîmizin verasetini intikal ettirecek radyo sanatkârlarımızla karşılaşmak için hazır mısınız?

Nerede o eski Ramazanlar, nerede o eski bayramlar diyenleriniz! Kutlu olsun bayramınız.

Mâzînin tellerinden dökülen ahenkli sesleri, hassas kulaklarınıza sunacağız. Bu hoş sadâları nakil vasıtamız olan radyonuzun başına geçtiyseniz, başlayalım.

Mazinin ahenkli tellerine dokunup, çıkan seslerin hazzıyla geçireceğimiz dakikalara hazır mısınız?

Yine 50'li yıllardayız. Zamanın en kuvvetli ve en verimli yayın vasıtası saydığımız radyonun başına hepiniz hoş geldiniz.

Radyo başında beklediğinizi düşünmek, heyecan duymamıza vesile teşkil ederken; bugünkü mazî buluşmamıza biz hazırız.

Musıkîye sonsuz bağlılığımıza hizmet eden radyonun başında buluşuyoruz.

Sesinin inandırıcılığıyla, etki alanı en geniş vasıta olan radyonun genç yıllarına gidiyoruz.

Radyo kısa zamanda evde hısımımız, akrabamız, sokakta dostumuz, yoldaşımız oldu. İşte yine radyolu günlerin hatıralarıyla karşınızdayız.

Yirminci asır en büyük buluşunu medeniyete hediye etmiş ve radyo denen bu icat, bizi sizlere kavuşturuyor. Hazırsanız, program başlıyor.

Bir avuç tarlanın yegâne çiçekleri olan sanatkârlarımızla buluşmaya siz de hazırsanız, başlıyoruz.

Sesleriyle bizi şâd ve handân eden, 'her biri birer mücevher' radyo sanatkârlarıyla buluşuyoruz yine.

Hayâl etmenin benzersiz güzelliğiyle, yaz rüzgârının hafif esintileri ile musıkî bahçemizden nefis kokular, sesler ve renkler getirdik bugün yine.

Bu sıcak havalarda içilen serin suların ferahlığı gibi, musıkimizin ferahlatan nağmeleri ile huzurlarınızdayız bugün yine.

Hayâlimizde yaşattığımız sanatkârların huzurunda imiş gibi hürmetle hazırlandık. Siz de bu karşılaşmaya hazırsanız buyurunuz başlayalım.

Sînesinde nice kıymet barındıran, onları tanınmış birer isim hâline getiren ve istikbâl kazandıran radyo; sihirli kapılarını açıyor.

Musıkî âlemimizin sevilen sanatkârları bugün yine radyodan evinize ziyâ saçacak, ruhunuzu aydınlatacak.

Üzerimizde çok müsbet bir intiba bırakan ve sempati yaratan sevimli sanatkârlarımızla, hoca-bestekârlarımızla radyo koridorlarında buluşuyoruz bugün yine.

Sizleri büyüleyen, sesine hayran olduğunuz radyo sanatkârları, hayâl ufkumuzda belirecek bugün yine.

Dinleyen, takdir eden ve sanatkârlara mükâfatını veren radyo severler! Nihayet bir haftalık ayrılık müddetimizin sonuna geldik ve tekrar buluştuk.

Radyolarımızın en yüksek ve en kıymetli san'atkârları ile mâzi buluşmasına hazırsanız, buyurunuz başlayalım.

Neşriyatlarını zevkle dinlediğiniz san'atkârlardan, musıkî ve radyo âleminden havadislerle yine geldik huzurunuza.

Bir gül gibi sararıp boynunu bükmüş hatıralar arasına karışıp, mâzinin ellerinden tutmaya hazır mısınız?

Musıkîmizin hakiki sanatkârlarıyla buluşmak, mâzinin temiz ve ince duygularını hissetmek için gelin eskisi gibi radyo başına toplanalım.

Mâziyi sînesinde saklayan ses kayıtları arşivimiz, cömertçe açılıyor bugün yine.

Yıllardan beri bu memleketin yetiştirdiği müstesnâ sanat kutuplarını huzurunuza getiriyor, yine mâzide buluşuyoruz.

Solgun renkli fotoğraflarla, hoş bir 'eskilik' havası yaratan plak çıtırtılarıyla, radyodan süzülen eski sesler ve eski hikâyelerle huzurlarınızdayız.

Hayatın zevk ve keyifle yaşandığı, notalarından neş'enin, müziğin uçuştuğu eski zamanlara doğru yola çıkıyoruz bugün yine.

Geçmişin, hislere tercüman olan duygulu, yumuşak, ağırbaşlı seslerinin peşinden gideceğiz bugün yine.

Radyolarımızın çok müstesna sanatkârlarını size duyurabilmek emel ve gayretiyle huzurunuza geldik.

Hanımefendiler, beyefendiler; bugün yine "ince hisler" defterinden sayfalar açıp, mâzinin derinliklerine süzüleceğiz.

Bugün sizlerle yine, sanki gerilere doğru işleyen bir zaman makinası ile "geçmişin seslerine", "dünün şarkılarına" kulak vereceğiz.

Musiki Sarrafları - İstanbul - 22/09/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 29/09/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 06/10/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 13/10/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 20/10/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 27/10/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 03/11/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 10/11/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 17/11/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 24/11/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 01/12/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 08/12/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 15/12/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 22/12/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 29/12/2022

Musiki Sarrafları - İstanbul - 05/01/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 12/01/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 19/01/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 26/01/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 02/02/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 16/02/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 22/02/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 23/02/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 01/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 02/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 09/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 15/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 16/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 23/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 30/03/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 06/04/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 13/04/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 20/04/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 27/04/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 04/05/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 10/05/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 11/05/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 18/05/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 25/05/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 01/06/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 08/06/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 15/06/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 22/06/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 29/06/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 06/07/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 13/07/2023

Musiki Sarrafları - İstanbul - 20/07/2023